Kızıl Bayrak'tan...
1 Mayıs geride kaldı ancak 1 Mayıs tablosu çeşitli yönleriyle değerlendirilmeye devam ediliyor. Önümüzdeki günlerde de 1 Mayıs’tan yansıyanlar değişik yönleriyle ele alınacaktır.
2010 Taksim 1 Mayısı politik ve moral açıdan kesin olarak kazanılmıştır. Sermaye devletinin Taksim yasağı son üç yıldır devrimcilerin, sınıfın ve emekçilerin kararlı ve direngen mücadelesi sonucu aşılmıştır. Artık hiçbir güç Taksim’in 1 Mayıs Alanı olmasının önüne geçemeyecektir. Bu sonuç düzen cephesinden reformist sola, devrimcilerden ilerici güçlere kadar tüm güçlerin ortak tespitidir. Ancak bu kazanım şimdi başka açılardan tartışmalı hale getirilerek 1 Mayıs’ın devrimci özü ve içeriğinin altı boşaltılmaya çalışılıyor. Düzen cephesi bu yöndeki girişimlerini sinsi ve ince birtakım saldırılarla sürdürüyor. Düzenin bu girişimlerinin en önemli dayanağını ise sermaye medyası oluşturuyor. Hem 1 Mayıs’tan önce hem de 1 Mayıs’tan sonra izledikleri yayın çizgisiyle bu görevi üstlendiler. Bu girişimlere soldan ve sendikal cepheden de destek verildi. İlerici ve devrimci güçler 1 Mayıs’ın ehlileştirilmesine ve düzen sınırlarında bir seromoniye çevirilmesine karşı kesintisiz bir mücadeleyi sürdürmelidirler. Zira 1 Mayıs’ın devrimci özü ve bu uğurda ödenen bedellerin boşa çıkarılmaması buna bağlıdır.
2010 1 Mayısı’nın politik ve moral kazanımlarını sınıf hareketini devrimcileştirmenin ve 26 Mayıs’ta gerçekleşitirilmesi kararlaştırılan genel eylemini başarıyla örgütlenmesinin güçlü dayanaklarına çevirmenin önemi ortadadır. Başta sınıf devrimcileri olmak üzere tüm ilerici ve devrimci sol güçler, 26 Mayıs genel eyleminin başarısı için zaman kaybetmeden bugünden harekete geçmelidirler. 1 Mayıslar’ı 2 Mayıslar’a taşımanın yolu buradan geçmektedir. Sınıf devrimcileri bulundukları tüm alanlarda 26 Mayıs eyleminin örgütlenmesi için etkin bir çaba ortaya koymalı, 26 Mayıs genel eylem ajitasyonunu çeşitli araç ve yöntemlerle sınıf ve emekçi kitlelerin gündemine taşımalıdırlar.
* * *
Burada 1 Mayıs tablosu üzerinden söylenmesi gereken ek bir şey daha var. Solun değişik kesimleri -başta TKP, ESP ve Halk Cephesi olmak üzere- Taksim 1 Mayısı’na dair kendi kitle katılımlarını rakamsal olarak açıkladılar. Gerçek katılımlarını 3’e, yer yer 4’e katlayarak verdiler. Bu sayıların gerçeği yansıtmadığını ve son derece abartılı rakamlardan oluştuğunu söylemek zorundayız. Sunulan rakamların gerçeklerle bir alakası yoktur. Zira 1 Mayıs tablosu herkesin gözlerinin önündedir. Gerçeklere aykırı ve abartılı rakamlardan oluşturulan bu tablo, ilerici ve sol kamuoyunu yanıltmaya ve aldatmaya yönelik bir nitelik taşımaktadır. Bu tutum hiçbir biçimde doğru değildir.
* * *
Önemli hatırlatma: Gazetemizin normal periyodu 1 Mayıs’tan dolayı aksadı. Bu nedenle gazetemizin önümüzdeki sayısı 14 Mayıs 2010 tarihinde çıkacaktır. Bu tarihten itibaren gazetemiz normal periyodu ile çıkmaya devam edecek.
|